bugün
yenile
    1. 14
      +
      -entiri.verilen_downvote
    2. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dostoyevski okuyorum, sayılır mı şimdi?
      2adam dosto'yu kitap okumaktan saymadı az evvel. sayılmaz kusura bakma. kumarbaz zaten o ne okuyorsunuz böylelerini? - cinnah 16.10.2016 03:46:28 |#2839001
      0arkadaşım tabiki kitap okumaktır. düz mantık gidersen metal fırtına okumak da kitap okumaktır. - wquxe 16.10.2016 03:51:23 |#2839010
      0e olm adamın yazdıklarına da ansiklopedik bilgi diyemeyiz. genelleme bazen kötü olabiliyor. - vasifsizinteki 16.10.2016 11:48:50 |#2839130
    3. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      romanın bir kitap çeşidi olduğu gerçeğini düşününce doğru sanmaktır, düz mantık bunu gerektirir. düzlüğü geçersek ise en faydasız olarak düşünülen kitap bile kelime haznesi, okuyuş hızı açısından artılar katıyor en azından, yani faydasız kitap yoktur.
    4. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hamsi yemeyi balık yemek sanmak gibi bir şey. pek anlamadım. uykum da geldi. sigaram da yok. sıçarım lan böyle işe.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kitap okuma alışkanlığı olmayan bir insanın bilimsel kitapları okumasının imkanı yoktur. adam zaten okumuyor, okumayı sevmiyor tutup nasıl bilimsel veya ideolojik bir kitap okumasını bekleyebilirsin ki? alışkanlık kazandıktan sonra istediğini okusun. fakat ilk başta kendi tarzına yakın hatta ve hatta (bkz: dizüstü edebiyatı) kitaplarını bile okuması gerektiğini düşünüyorum.
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insana bilgi katan ya da ideolojik görüş kazandıran kitaplar veya duygu dünyasına katkıda bulunan, iyi kötü bir fikir edindiren kitap okumak asıl kitap okumaktır. yukarda güzel bir örnek vermiş arkadaş metal fırtına serisi mesela. okumak mı şimdi o? ortaokula mı ilkokula mı ne giderken bile okuyabiliyordum ben onu aq sıkılıp bırakmasam. ya da ne bileyim kardeş vampir kitapları falan. şu ülkemizde son dönemde çıkan puccavari kitaplar. bunları okuyup kitap okuyorum sanmak da biraz şov. hırsız yavuz çok güzel açıklıyor denmek isteneni aslında izleyiniz.
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      burada roman değil de günümüz bayağı kitapları olsa daha doğru olurdu sanki çünkü eleştirilen nokta anladığım kadarıyla bu. özellikle ortaokul ve lise çağındaki çocukların elinde o kadar boş şeyler var ki. bayramda kuzenime kitap okuması konusunda tavsiye verirken ukala bir şekilde okuyorum zaten dedi. sevindim ne güzel dedim e hangi yazarları takip ediyorsun diye sordum. büşra küçük dedi. kötü çocuk adında bir seri varmış. e ne anlatıyor diye sordum sormaz olaydım. bir kızın iki tane mi üç tane mi (inanın net hatırlamıyorum) sevgilisi varmış. şimdi bunu okuyan ve kitap okuduğunu sanan bir nesil geliyor. sadece onlar da değil koca koca insanların elinde de bazen çok abuk subuk şeyler görüyorum toplu taşımada. adını anımsamıyorum internetten tanınan sonra birkaç aşk kitabı yazan bir adam vardı hastalık gibi herkesin elindeydi bir dönem. roman olarak türk-dünya klasiklerini ya da günümüzden mesela ihsan oktay anar'ı ya da sema kaygusuz'u okuyanların kültür seviyelerine bir şey diyen yok. şu da var, illa her zaman edebi değeri olan kitap okunmalı gibi bir kaide yok. kitap kimi zaman kafa dağıtmak amaçlı da okunur ve seçim basit bir dilden yana olur, gider bir polisiye kitabı alırsın eline. ancak sadece çok satanlar kısmındaki ucuz basımları takip edip instagramına kitap okuyorum temasıyla atanlara ben de pek hoş gözle bakamıyorum.
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      roman okumak insana okuma hızı falan kazandırır arkadaşlar. ben bişey öğrenemediğim sürece okudugum kitaptan zevk almam.
    9. -14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aslında gram alakası yoktur. roman okumak size saçma salak süslü cümlelerden başka hiçbir şey kazandırmaz, kazandıramaz. okuma alışkanlığı ve okuma hızı tarzı şeyleri, eğer gerçekten istiyorsanız, sözlükte uzun entirileri okuyarak bile kazanabilirsiniz. roman okumak sizi kültürlü yapmaz, yapamaz. sayfaların içindeki hayali karakterlere aşık olup, yetmezmiş gibi rüyanızda bile o karakterle oynaşmak sizi hiçbir şekilde kültürlü yapmaz, yapamaz. roman okumak size hiçbir şey öğretmez, öğretemez. en fazla zaman geçirmenizi sağlar. hele üstüne kitap çok tutulur, dizisi yapılırsa, diziyi de izleyerek daha çok zaman geçirmenizi sağlar.
      5gram aklın yok ya,roman okunmasa belki dünyadaki devrimlerin çoğuda olmazdı,sana duygu,düşünce,fikir, veriyor roman okumak,bazı şeyleri düşünüp tekrar yargılıyorsun, belki roman okunsa türkiye şu halde bile olmazdı - pinkman 20.07.2017 20:27:50 |#3384659
      4evet daha çok roman okuyarak uzaya çıkabiliriz. haklısın. çok özür dilehdashjfjhdjshahf - a shih na 20.07.2017 20:43:23 |#3725031
      2pinkman haklı sonuna kadar mesela ben romantik romanlar okurum ve daha dün bakın dikkat edin buraya, "bilim insanı" olarak nasaya çağırıldım. - atli 20.07.2017 20:45:27 |#3725032
    10. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: bayılmayı ölmek sanmak) her okuduğunu kitap sanmayacaksın ulaan !
    11. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#2022141) anlatmak istediği şeyi yanlış anlatmış sanıyorum. bence yanlış da bir genelleme yapmış. galiba demek istediği; nitelikli bilgiyi ve doğruyu, ansiklopedilerden, tarih kitaplarından, makalelerden vs. öğrenebilirsiniz. ama atladığı bir şey var; örnek olarak kaşağı'yı bile verebilirim. benim ilk okuduğum kitaplardandır. çocukken okumuştum, o kitap bana çok şey kazandırdı, çok şey öğretti. acı, haksızlık, adalet, yargısız infaz, doğruluk, ölüm, yas tutma, vicdan azabı vs. yukarıda saydığım duyguları neden-sonuç ilkesine dayalı, bilimsel bir metinden öğrenemezsiniz ve bu gibi duyguları tatmadan da yaşamanın bir manası yok. kitaplar, bazı vahim olayları bizzat yaşamadığımız halde, bazı duyguları tatmamızı sağlıyor. her kitap insana bir şeyler kazandırır. yani gerçek kitaplardan bahsediyorum. 1984 ya da animal farm okuduğunda normal bir insanın siyaseti/tarihi yorumlama yeteneği artar. örnekler çoğaltılabilir.
      0duygu kazanılmaz. duygu zaten insanın içinde olan bir şeydir. insanın içindeki bir şeyi açığa çıkarmak kazanç değildir. ve yukarıda saydığın bütün şeyler duygudur. - a shih na 20.07.2017 18:20:47 |#3378711
      2duygu açığa çıkıyorsa onu keşfetmişim demektir. bu da onu kazandığım anlamına gelir. çünkü o duygu açığa çıkmasaydı ben o duyguyu belki de hiç tadmayacaktım. bilimsel yazılardan da duygularımı açığa çıkartamam. yani duygularımı keşfetmek için de edebi yazılara ihtiyacım var. ayrıca politik/felsefik romanlar da insanın düşünce yapısına katkıda bulunur. onları göz ardı edemezsin. - louis froziel 20.07.2017 18:26:21 |#3379065
      1yanlış anlamışsın yazdığımı. sadece roman dedim. tarihi roman, felsefik roman tarzı şeyleri olaya katmadım. "süslü cümleler" ve "hayali karakterlere aşık olmak" gibi cümlelerden anlaşılacağı üzere bahsettiğim romanlar saçma salak aşk meşk romanları. vampirli falan filan. romanın birçok türü vardır bunların hepsini eleştirmek 3-4 satırla olmaz. - a shih na 20.07.2017 18:37:39 |#3379505
      butun yorumlari goster (5)
    12. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      başlığa kısmen katılıyorum. ki öyle çok düşünce kitapları, felsefi, tarihi kitaplar da okumuyorum. (keşke okusam, ona da başlamaya çalışacağım çünkü başlıktaki farkındalık son zamanlarda yüzüme çarpmaya başladı..) genelde roman tarzı kitaplar okurum. veee asıl önemli kısım bunun bana bir şey kattığını düşünmüyorum. olsa olsa empati yani. bir de sürükleyici olanlar var, kapılıp gidiyorsun güzel oluyor. ya da (bkz: pride and prejudice) mesela hoştu, bir çırpıda bitiverdi. yukarıda @a shih na’nın dediği gibi bir de filmini izledim. öyle de vakit kaybettim :d konu şu ki her şeyi bana bir şey katsın diye yapmıyorum. aşk romanı okumak istedim, okudum. aşk filmi izlemek istedim, oturdum hayran hayran (bkz: fitzwilliam darcy)‘yi izledim. güzeldi. fakaat şöyle de bir şey var ki (bkz: peyami safa)’nın (bkz: yalnızız) kitabı gibi kitaplar için aynı şeyi düşünmüyorum. (bkz: simerenya) tamam romandı ama bana bir şeyler kattı. altını çizdiğim yerleri bazen açıp okuma ihtiyacı duyuyorum, üzerine düşünüyorum. kafamı yoran bir şeyler var yani. bu tarz kitaplar beni geliştirir diye düşünüyorum. öyle.
    13. 24
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Muhtemelen pek de temeli olmayan bir yönerge. Tamam, romanların %90’ı çöp de... Gidin düzgün kitap seçin siz de. Gülben Ergen, Şeyma subaşı okumayın. Hem aynı şey diğer alanlarda da var. Bazı tezler, akademik dergiler... Bir görseniz kusmuk gibi. Bu adam bununla nasıl diploma almış diyorsunuz. Kaliteli kurmaca yazıları okuyun. Okutturun. Yaşar Kemal’i, Sait Faik’i, Knut Hamsun’u, Gogol’ü, Hemingway’i ne bileyim Erdal Öz’ü nasıl hiç sayarsınız ya? Bir çok insanın öğretemediklerini öğretiyorlar sonuçta. Edit: Bunları yazmak için yataktan kalkıp bilgisayar açtım. Gogol okursanız, Petersburg hikayelerinde mesela, o dönemin sosyal. ve ekonomik yaşantısını görürsünüz. O hava gazı ile aydınlanan geniş bulvarlarda, çocuğuna bir tane kek alamayan babanın dramını, iki alt sokakta açlıktan ölen çocukları görürsünüz. İşçi devriminden hemen hemen 1oo yıl önce ekilen düşünce tohumları vardır orada. Yaşar Kemal yakın Türkiye tarihini anlatır size. Çatışmaları, olayları öyle bir yedirir ki kurmacaya, şaşırtır. Ya da... Sait faik. Sait Faik'te insan vardır. İnsanın her yönü. Remarque, Louis Ferdinand Celine okursanız savaşı görürsünüz. Savaşmadan. Yaralanmadan. Acımadan. Üzülmeden. O karamsarlık öyle bir sarar ki içinizi... Kurmaca hayattır. Hayatsa deneyim. Bu da size farklı bakış açıları sunar. Sizi geliştirir, değiştirir. Her sanat dalı gibi kurmaca da kadını daha kadın, erkeği daha erkek, insanı da daha İNSAN yapar. Eleştirel okur olmak ve bilinçli kitap seçmek birinci gayeniz olmalı.
      1mesela neyi öğretiyorlar? bahsettiğin şey değer, duygu filan mı? - mnurk 18.08.2020 02:47:11 |#3913405
      2Güncelledim sevgili yazar. - patiklipenkuenn 18.08.2020 02:55:35 |#3913413
      2O kadar güzel açıklamışsın ki... - asosyal sosyolog 18.08.2020 02:57:44 |#3913416
      butun yorumlari goster (6)
    14. 20
      +
      -entiri.verilen_downvote
      arkadaşlar siz hiç dünya klasiği okumuyorsunuz herhalde kendinize gelin lütfen yav. gerildim gecenin üçünde. kimin ne yazdığı önemli. türün ne önemi var? önemli olan yalnız içeriktir. üstelik okuma alışkanlığı kazandırması açısından aptalca gençlik romanları bile yanlış örnek olmadığı sürece ergenlere önerilir. kitap okuyan insanın böyle kalıpları olmaz dostlarım. Ekleme: (bkz: rus yazarları okumayı sevmek ama okurken insanların sefaletine hayvan gibi üzülmek )
    15. 28
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ne sanacaktık peki sayın amına koyduğum?
    16. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ben çok kitap okudum bilirim, her kitap okunmaz abi " diyenlerin açabileceği başlık .Kitap değil de ne o zaman takvim yaprağı mı ? Boş yapmayın. Biraz kitap okudunuz diye kendinizi filozof falan sanıyonuz ama malsınız
    17. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu başlığa tek bir cümle yazma zorunluluğum olsaydı bu başlığı gördüğümde ya da bu tür konular açıldığında ilk söylediğim cümleyi söylerdim: Roman okumadan olmaz. Bu kadar net. Kurmaca olmadan olmaz. Maalesef olmaz, iyi ki olmaz. Ama olmaz yani. Tamam roman dediğimiz şey çok modern bir yazın türü ama kurmaca ve hikaye anlatıcılığı insanlık tarihinden bile daha eski bir kültürel aktarım. Bazı bilgi küpü arkadaşların zaman zaman bok attığı kurmaca sanatı insanlığı ve medeniyeti bugüne kadar taşıyan en önemli araçlardan bir tanesiydi. Olmasaydı, olmazdı. Kurmaca, hikaye anlatıcılığı, retorik, süslü anlatım, şiir gibi yazın türleri olmasaydı olmazdık. Bunların hepsine birden meftun olmak zorunda değiliz. İlla şiir okuyun falan da demiyorum. Ama zaten roman dediğimiz tür tam da tüm bunların hepsini birden okuyamayacağımız için var olmuş bir yazın türü. Hiçbirini okuyamıyorsanız bile roman okuyun derim ben. Roman okumadan olmadığı gibi bir ikinci "spotligth" cümlesi daha söyleyeyim; ansiklopediler de bir boka yaramaz. Vakanüvis misiniz amk? Napıcan ansiklopedi okuyup? Enformasyon çağında bile hala böyle komplekslere sahip olan insanlar beni geriyor. Arkadaşlar ansiklopediler tek bir işe yarar; gerekmedikçe ansiklopedik bilgileri öğrenmekle uğraşmamak. Yani ansiklopediler okunmak için yazılan metinler değildir. İhtiyaç halinde kullanılır ama bu bir okuma değildir. Bilgisayarın, google'ın, vikipedia'nın, academia'nın var olduğu enformasyonun temel kaide olduğu bir zamanda ansiklopediler de bir boka yaramaz artık. Bu konuda biraz sinirliyim. Çünkü zaman zaman bu yaftalardan etkilenerek yazıldığını düşündüğüm modern romanlarla karşılaşıyorum. "roman ne abi yağğ bana bilgi katacak şeyler lazım" diyen tayfaya yaranmaya çalışırcasına ansiklopedi gibi yazılmış romanlar görüyorum bazen anksiyete krizine giriyorum. Nefret ederim öyle kuru kitabi bilgilerle donatılmış romanlardan. Yazarın, adeta "bakın ben bu romanı yazarken çok fazla araştırma yaptım ve sana bir şeyi hikaye ederken bir sürü de bilgi veriyorum beni öyle bayağı romancılardan sanma sakın" dercesine yaltaklık etmesine. Ali Nesin'in "Matematik hayatımızda hiçbir işe yaramıyor" diyen Abbas Güçlü'ye söylediği söz geliyor aklıma. "Abbas Bey, çok haklısınız, matematik bir şeye yaramaz, çünkü matematik çok şeye yarar! O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkânsızdır." Ali Nesin biraz nahif davranıyor ama yeterli bir cevap. Roman okumak kitap okumaktır. Hatta modern anlamda en güçlü okumalar arasındadır. O yüzden tamam kendinizi geliştirecek, bilgi yüklü kitaplar okuyun ama noluurrr roman falan da okuyun demiyorum bu yazıda. Valla keyfiniz bilir. Kendinize rahat rahat "okur" demek istiyorsanız kurmaca okumak zorundasınız. İsterseniz okumayın uzun vadede yaptığınız tüm okumaların son tahlilde bir boka yaramadığını yaşayarak öğreneceksiniz zaten. Bu ne katacak bana derseniz bir cevap vermek zor olacaktır. Çünkü hayattaki sofistike meşgalelerin çoğunda olduğu gibi bunda da şu işe yarar demek zor olur. Ne işe yaradığını söyleyemiyor oluşumuz tam olarak bu işin ne kadar kompleks olduğunun ispatıdır. Ayrıca romanına göre değişir zaten. Roman okumak bazen şiir okumak, bazen ansiklopedi okumak, bazen siyaset okumak, bazen toplumu okumak, bazen de insanı okumak gibidir. Kitap okumak eylemi konusunda ciddi kaygılarım var. Birçok insanın bu meseleyi yanlış anladığını düşünüyorum sık sık. Şöyle bir şey yazmıştım geçenlerde. Burada Okuyabilirsiniz orayı. Siz şimdi herhangi bir konuda entelektüel bilgi yüklenmek için kurgu dışı şeyler okuyup duruyorsunuz. Hatta bir çoğu onu bile yapıyor ya neyse. Hadi okudunuz diyelim. Herhangi bir konuda "nitelikli bilgi" topladınız durdunuz. Bir de her şeyi kitabi bilgi yüklenerek çözdüğünüzü varsaydınız. eee? Sonra ne oluyor? Siz o bilgileri en azından unutana kadar bulutların üzerinde falan geziyorsunuz. Etrafınızdaki insanları cehaletle falan suçluyorsunuz ama nihayetinde olacak olan şey çok açıktır: dunning-kruger etkisi! Ben şimdi bu bilgilerle ne yapıcam lan diye sormaya bile haliniz kalmıyor. Bizzat gözlemliyorum ben bu tipleri. Sahi, ne yapıcaksınız şimdi siz bu kadar bilgiyle, bilimle, tarihle, siyasetle falan? Cafelerde boktan kahvelerinizi içerken caka satacaksanız eyvallah. Bundan fazlasını beklemeyin ama. Ben 18 yaşında ailesine bana 800 dolar verin ben bir 20 gün arabistan'a gidicem diyen çocukla tanış değilim artık. O günden bugüne çok şey oldu, çok şey değişti. Bunu sağlayan şey ne bilmiyorum. Sadece hayat işte deyip geçemiyorum bile. Ama onca yıl arasında bana ne olduysa etiyolojik faktörler arasında roman okumayı ilk sıralara falan koyarım. Sebebini kestiremesem de koyarım. Okumak bir kavrayış meselesidir. Sadece roman okumak da değil. Yazılı olan hemen her şeyi okumak bir kavrayış meselesidir. Siz hiç kafanızın basmadığı herhangi bir şeyi okumaya öğrenmeye çalıştınız mı? Dünyanın en çileli, en acıklı halidir. Bazı kitapları okumak için bazı kitapları okumak gerekiyor. Dilerim bunu yaşayarak öğrenmeyecek kadar şanslı olursunuz. Hayatınızı aşk romanları, vampir hikayeleri, fantastik edebiyatın dehlizlerinde heder edin demiyorum. Ama gazetede gördüğünüz kadın cinayeti haberiyle yaşadığınız toplumdaki kadın dayanışması arasındaki ilişkiyi görüp hakkında bir şeyler düşünebilmek için gazete ve istatistik okumak yetmiyor. Felsefe tarihi okumak hatta direkt felsefe okumak kurmaca bazı metinleri okumadan bir halta yaramıyor. Sartre'ın bir lafı var; "her pratik bilgi teknisyeni aydın değildir" diye. Pratik bilginin sahibi olmak teknisyeni olmayı, pratik bilgi teknisyeni olmak da aydınlanmayı yanında getirmiyor. Albert Camus'un kuramsal anlamda en derli toplu kitabı "sisifos söyleni" ama "yabancı" romanını yazmasaydı nobel ödüllü bir filozof olamayacaktı muhtemelen. Kitaplardan ne istiyorsunuz? Eğer derdiniz bilgi sahibi olmak ve bir şeyler öğrenmekse eve aldığınız televizyonun kullanma kılavuzunu okumakla aynı işi yapıyorsunuz demektir. Üniversitelerde size yapılan da bu. Üniversite okumak zaten sırf bu yüzden okumak değil artık. Anlamadığınız şeyleri sağda solda tekrarlamanın acısını ben biliyorum, umarım başkaları da deneyimlemez bunu. Kitap yüklü eşeklerden olmak çok ironik bir hal çünkü. Benim kitap okurluğundan tek bir beklentim ve talebim var: Kavrayış. Eğer aynı dertten muzdarip birileri varsa bilgi yüklü bir android olmak, ham bilgi yüklenmek dertleneceğiniz en son şey. Kişisel olarak konuşmak gerekirse okuduğum çoğu şeyi unutuyorum. Bunun için çok şey denedim. Yazdım, not aldım, tahlil yaptım, özet çıkardım falan fistan. Sonunda pes ettim. Birileri kitapları unutsak da zihinimizin bir yerlerinde durduğunu iddia ediyor. Ama artık umurumda değil. Hafızamda hiçbir şey tutmaya çaba göstermiyorum artık. Çünkü yeterince yaşlanırsam çoğunu unutacağım zaten ki o kadar yaşlanmama bile gerek kalmıyor çoğu zaman. :D Ben son sürat ölüme doğru akan bir nehir gibi hissediyorum kendimi. Sırf roman değil başıma gelen, maruz kaldığım hemen her şey bu nehre bir ufak dokunup yönünü değiştiriyor. Kitapların aktığım doğrultuya etkisi çok daha güçlü oluyor sanırım. Başıma gelen hiçbir şeyi yanımda taşıyamıyorum. Ben tek başıma akan bir nehirim. Bunlarla iyi bir yere dökülmeyi, döküleceğim yere gidene kadar da anlamlı yollardan geçmeyi diliyorum sadece. Haa romanlar hafifçe dokunup doğrultumu değiştirmekle kalmıyorlar. Zaman zaman başımı bile döndürüyorlar. Kavrayış dediğim şey bu.
    18. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencisiyim. Yeni Türk Edebiyatı dersinin ilk yılının bir dönemi roman ve teknikleri üzerineydi. Yani bu hiçbir temeli olmayan başlıktaki gibi sanıldığı üzere "200-300 sayfa bir şeyler uydurayım." diye yazılmıyor. Roman en temel anlatımla üçe ayrılan bir tür: Yansıtmacı roman, modernist roman ve post modernist roman şeklinde. Her birinin kendine özgü baş kişisine verilen isimler, baş kişilerin buna göre oluşturulan özellikleri, farklı kurgu teknikleri, üst kurmaca vesaire gibi bir sürü teknik içeriyor. Bunlardan bihaber insanların kitaptan kastının ne olduğunu fazlasıyla merak ediyorum, zira kitap kelimesi ciltlenmiş yazıların karşılığı olarak girer matbaa ile gelişen edebiyatımıza; bu nedenle yemek kitabı, rüya tabirleri kitabı şeklinde de kullanabiliriz. Yani roman okumak kitap okumaktır, hatta çok daha fazlasıdır.
    19. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yine bi yerlerde birileri saçmalamış
    20. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      öncelikle; (#2022151) sonralıkla; dostoyevski sizi çarlık rusya'sında kısa ama doyurucu bir gezintiye çıkartır, o atmosferi solumanızı sağlar. aynı şey bizim için de geçerlidir. kurtuluş savaşı'na istediğiniz kadar bilimsel yaklaşın, halide edip'in, yakup kadri'nin ve dahasının eserlerini okumadan o döneme tam anlamıyla vakıf olmanız imkansızdır. olabileceğinizi iddia ediyorsanız halinize üzülürüm.
      0konudan bağımsız ‘sonralıkla’yı kullanan bir insan görmek beni çok mutlu etti değerli yazar. sadece ben ‘neden kullanmıyoruz kardeşim sonralıklayı’ diyorum sanıyordum, gece vakti çok güzel sevindik, teşekkürler yazar teşekkürler - lutfuzivaneli 18.08.2020 21:11:26 |#3914381
      0:d - louis froziel 18.08.2020 21:13:55 |#3914386
    21. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      -de -da yı ayıramayan insanların yazdığı o şaheserleri okumakla övünen insanları zaten ayıralım ama biraz daha ele avuca gelebilecek kitapları okuyanlara da çok şey dememek lazım zamanla doğru kitapları da seçerler bence önce alışkanlığı edinsin de sonrası gelir.
    22. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      siz bize bi liste hazırlayın, bakın bunlar kitaptır diye biz onları okuyalım? sırf eleştirmiş olmak için açılan bi başlık.
    23. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu konuda aklıma bir hikaye geldi, hemen söyle bırakayım; Bir defasında hocama dedim ki: “Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiç bir şey kalmadı..” Bana bir meyve uzattı ve dedi ki: “Bunu ağzında çiğneyip ye..” Yedikten sonra sordu: “Şimdi sen büyüdün mü? ”Hayır” dedim.. Dedi ki: “Büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı, et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu..” Anladım ki, okuduğum kitapta öyle dağılıyor.. Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor.. Bir kısmı bilgi ve irfanını arttırıyor, bir kısmı ahlâkını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi ve merhameti arttırıyor, bir kısmı öz güvenini arttırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor.. Her ne kadar sen bunların farkında olmasan da.. Kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar! O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.. Sonuç olarak hangi kitabın ne kazandıracağını bilemeyiz. Bazen hiçbir bilimsel yazının veremediğini kurgu bir kitap verebilir.
    24. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Roman okumak açıkçası benim ufkumu baya geliştirdi.Tatar çölü,Gecenin sonuna yolculuk gibi romanlar askerliğe, devlete, savaşa karşı bakış açımı değiştirdi.Alamut kalesi,Semerkant gibi kitaplar tarihi sevmeme etki etti.Bulantı,Büyücü,Boncuk Oyunu,Demian gibi romanlar felsefi dusunmemi sağladı.Mandarinler,47liler gibi romanlar o dönemde geçen olayları anlamami sağladı.Klasikler zaten her alanda geliştiriyor.Bence okunan kitapların kalitesiyle ilgili,salt bilgi içeren kitap okumak şart değil gelişmek için.
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dan Brown okuyarak louvre müzesinin tüm tarihini bilip, içini gezmiş gibi düşünebilirsin. Bu iş için emek harcayan insanlar araştırmalar, geziler yaparak, yorumlar duyarak yazıyorlar. Belki ansiklopedi okuduğumda okur geçerim sadece ama Limon Ağacı gibi bir kitapta gercek tarihi yaşanan duygularla hissederim ve yazarın bunları araştırdığını bilerek güvenebilirim. Sonuçta okuduğumuz ansiklopedilerde bir "insanın" elinden çıktı.
    26. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu başlığı açan benim kitaplığımı görse beni topa tutar ama umrumda olur mu, sanmıyorum. Kitap okumak benim için film,dizi izlemek gibi bir şey gerçek hayattan kaçış amaçlı yaptığım bir eylem. Bir şey hakkında Bilgi edinmek istersem alıyorum Bilgi içeren kitaplar da okuyorum. Keyfime bağlı yani keyfimin kahyası da ben olduğum için istersem gider avon kataloğu okurum kimseyi ilgilendirmez. Wattpad kitapları hariç bulduğum her şeyi okurum, siz de okuyun. Havlayana da hoşt deyin geçin.
    27. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir sürü roman türü varken, gidip aşk romanı okuyup sonra roman kitap değildir demek ne kadar gülünç. Bakın arkadaşlar roman türleri şunlardır: Konularına göre romanlar Aksiyon Polisiye Düşünce Psikolojik Fantazi Egzotik Üslup bakımından romanlar Romantik Realist Natüralist Post-modern ... liste uzar Yapısına göre romanlar Tarihi Sosyal Macera Tahlil romanları Bu liste daha da uzar, artık çok daha farklı akımlar var, fikirler ve üsluplar var. Siz ne almak isterseniz, kitaplar da size ancak o kadarını verebilir..